( RACISM ON FOOTBALL for to read please click my translate button on below )
Futbolda ırkçılık evrensel anlamda kaygı verici bir oluşumdur. Futbolcular, ırkçılıkla sadece ten renklerinden dolayı yüz yüze kalmamışlardır. Oyuncular, hakemler ve taraftarlar; ülkelerinden, toplumsal yapılarından veya dinlerinden dolayı küfürler işitirek mağdur duruma düşmüşlerdir. Kimi oyuncular görünüşünden veya ırkından daha çok herhangi karşı bir takımla olan ilişkilerinden dolayı ırkçılıkla karşı karşıya gelebilmektedir. Bununla birlikte kimi oyuncular kendi taraftarlarının ırkçı yaklaşımlarıyla karşı karşıya gelmişlerdir.
Futbolun ırkçılık karnesi:
Avrupa futbolununun kronikleşen sorunu bu kez Vicente Calderon’da kendini gösterdi. Atletico Madrid’le Marsilya arasında oynanan Şampiyonlar Ligi maçında Madridli taraftarların yaptığı tezahüratlar sonrası ırkçılık yine yeşil sahaların gündemine oturdu. Yaşananlardan sıkıntı duyan İspanyol Luis Garcia, “Artık herkes İspanyolların dünyadaki en kötü millet olduğunu düşünecek. Oturup düşünmek ve ülkenin imajını düzeltmekte yarar var” açıklamasını yapmak zorunda kaldı. Garcia endişelerinde oldukça haklı. Çünkü bu olay son birkaç yıldaki İspanyol tabanlı ırkçı sorunlardan sadece biri…
Barcelona’nın Kamerunlu yıldızı Samuel Eto’o, Şubat 2006’daki Real Zaragoza maçında ırkçı tezahüratlar sonrası sahayı terk etmek istemişti. Ancak Ronaldinho ve Larsson tarafından ikna edilen futbolcu oyundan çıkmadı, bir golün asistini yaptı. Goller sonrası tüm futbolcuların Eto’o’ya gitmesi de ırkçılığa karşı omuz omuza verilmesi gerektiğine güzel bir örnekti. Birçok farklı etnik kökeni içinde barındıran İspanya’da Athletic Bilbao da Bask kökenli olmayan futbolcuları kadrosunda bulundurmayarak farklı ırklara kapalı bir tutum sergiliyor.
İtalyan Paolo Di Canio da 2005’te Lazio’da oynarken bir maçta gol sevincini faşist selamıyla kutlayarak yeşil sahalarda politik görüşünü açıklamaktan çekinmedi. Aynı yıl Messina’da forma giyen Fildişi Sahilli Marco Zoro, ırkçı tezahüratlara dayanamayarak Eto’o’nunkine benzer bir tepki göstermişti.
Hitler Almanya’sının “saf ırk” politikası ise günümüzde ütopik kaldı. Zira bugün Almanya Ulusal Futbol Takımı’nda “safkan” bir Almana rastlamak pek mümkün değil. Polonya, Brezilya, Gana asıllı oyuncular çoğunlukta… Bu futbolculardan Gana asıllı Asamoah, 2006’da oynanan Hansa Rostock (am.) sınavında ırkçı tezahüratlara uğrasa da 9-1 biten maçta 2 gol atıp 3 golün de asistini yaparak yanıtını sahada verdi. Ancak tezahurata dayanamayan Sachsen Leipzig’in Nijeryalı oyuncusu Adebowale Ogungbure ise tepkisini bir eliyle Hitler bıyığını yapıp diğer eliyle de faşist selamı vererek gösterdi. Kökleri “Napolyon Savaşları” ve Darwinizm’e dek uzanan ırkçılık olgusunun spor ve futbolla tanışması faşist liderler Mussolini ve Hitler dönemlerine denk geliyor. Mussolini’nin desteklediği Lazio, “gestapo”ları anımsatan SS (aslında Societa Sportiva anlamına gelen) takısını değiştirmeyip kulüp politikasını açıkça gösterdi. Bu duruşunu devam ettirmekte olan kulüp, 2001’de kadrosuna babası İtalyan olan siyahi Liverani’yi katana dek siyah tenli oyuncu bulundurmuyordu. Bu tutumları da “Tüm Lazio taraftarları ırkçı değildir ama tüm ırkçılar Lazio taraftarıdır” sözünün oluşmasına yol açtı.
Hitler Almanya’sının “saf ırk” politikası ise günümüzde ütopik kaldı. Zira bugün Almanya Ulusal Futbol Takımı’nda “safkan” bir Almana rastlamak pek mümkün değil. Polonya, Brezilya, Gana asıllı oyuncular çoğunlukta… Bu futbolculardan Gana asıllı Asamoah, 2006’da oynanan Hansa Rostock (am.) sınavında ırkçı tezahüratlara uğrasa da 9-1 biten maçta 2 gol atıp 3 golün de asistini yaparak yanıtını sahada verdi. Ancak tezahurata dayanamayan Sachsen Leipzig’in Nijeryalı oyuncusu Adebowale Ogungbure ise tepkisini bir eliyle Hitler bıyığını yapıp diğer eliyle de faşist selamı vererek gösterdi. Kökleri “Napolyon Savaşları” ve Darwinizm’e dek uzanan ırkçılık olgusunun spor ve futbolla tanışması faşist liderler Mussolini ve Hitler dönemlerine denk geliyor. Mussolini’nin desteklediği Lazio, “gestapo”ları anımsatan SS (aslında Societa Sportiva anlamına gelen) takısını değiştirmeyip kulüp politikasını açıkça gösterdi. Bu duruşunu devam ettirmekte olan kulüp, 2001’de kadrosuna babası İtalyan olan siyahi Liverani’yi katana dek siyah tenli oyuncu bulundurmuyordu. Bu tutumları da “Tüm Lazio taraftarları ırkçı değildir ama tüm ırkçılar Lazio taraftarıdır” sözünün oluşmasına yol açtı.
Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında oynanan maçta Emre BELÖZOĞLU rakip futbolcu Didier ZOKORO'ya pis zenci demiş ve ufak bi ceza ile bu olaydan sıyrılmıştır.
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Newcastle Unıted'ta oynaerken aynı olay ile adı anılan Emre orada da kendi takım arkadaşı YOBO ile tartısması olmuştu.
her sporda oldugu gibi futbolda ırkçılık yapmak anlamsızdır.
YanıtlaSilTürkiye de malesef futbol mafyası var... :)
YanıtlaSilTürkiye'de de yoktu ama son zamanlarda moda olmaya başladı.
YanıtlaSil